|  “Barınamayanlar”a karşı yalanlar ve ikiyüzlü açıklamalar  Üniversitelilerin  yeni eğitim-öğretim dönemi öncesi daha fazla hissettikleri barınma sorunu, tüm  yakıcılığı ile sürüyor. Saray ve dalkavukları yandaş medya kanallarında “şov”  yapmaya devam ededursunlar, birçok ilde öğrenciler barınma hakları için sokaklarda  yatarak, iktidarı protesto ediyorlar. Öğrencilerin haklı talepleri  doğrultusunda geceleri sokaklarda yatmaları ve barınma sorununun daha fazla  toplumun gündemine gelmesi, gerici-faşist iktidarı köşeye sıkıştırıp  agresifleştiriyor. Öyle ki AKP şefi Erdoğan, ABD’ye yapacağı uçuş öncesi,  üniversitelilerin barınma ve burs sorunlarına dair açıklama yapmak zorunda  kaldı.  AKP’nin  Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’nun da paçaları tutuşmuş  durumdadır. Bakan, boy gösterdiği yandaş medyada, mensubu olduğu iktidar ve  politikalarından “övünçle” bahsetmekte, barınma sorunu için “canla başla”  çalıştıklarını iddia etmektedir. Bir yandan toplumda oluşan tepkilerin  basıncıyla, diğer yandan reisinin gözüne girmek amacıyla yakın zamanda  kameraların karşısına geçti Bakan Kasapoğlu. Kredi ve Yurtlar Genel  Müdürlüğü’ne (KYK) bağlı Fatma Hanım Kız Öğrenci Yurdu’nda yakın zamanda basın  toplantısı düzenleyen Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu, burada birtakım  açıklamalarda bulundu. KYK yurtlarında verilen hizmetten “övünçle” bahsederek  şunları söyledi: “Dünyanın en kapsamlı, kapasitesi en yüksek yurtlarına  sahibiz. Türkiye Cumhuriyeti olarak, adeta dünyanın en modern, en rekabetçi  otel zincirleriyle rekabet eder durumdayız. Bunu göğsümüzü gere gere  söylüyoruz. Temizlik, konfor, çalışma imkanları, güvenlik, bakımından her  alanda yüksek standartlara sahibiz.” Devamında ise, öğrencilerin  tepkilerini, sokakta gerçekleştirdikleri eylemlerin içeriğini çarpıtarak,  faturayı “muhalefete” kesip, “terörizm” demagojisi yapmaktan da geri durmadı:  “Yıllardır  en güzel şekilde yönetilmesine rağmen, maalesef bu konuyu istismar eden  muhalefet anlayışı, kendilerinin gerçek yüzünü ortaya koyması açısından bir  kara tabloyu sergilemektedir. Yalana, abartıya, iftiraya, çarpıtmaya her  zamanki gibi yine bu konuda da başvurmaktadırlar. Kısa süre önce yaşadığımız  yangın ve seldeki anlayışları, o süreçte ortaya koydukları iftira, karalama  kampanyaları, ülkemizi düşürmeye çalıştıkları acziyet tabloları, yine bu  süreçte de muhalefet tarafından ortaya konulmaktadır. Biz inanıyoruz ki bu  iftiralar ve yalanlarda boğulacaklardır. Mavi vatanı inkâr eden anlayışla,  PKK’ya iltisaklı partilerle yaptıkları iş birlikleriyle, gençlerimizin  geleceğini garanti altına alma noktasında açıkçası acziyetlerini görüyoruz.  Gençlerimiz bizim gözbebeğimiz. Onların bu çabaları en güzel şekilde  gördüklerine, bu güzel tabloyu en güçlü şekilde hissettiklerine inanıyoruz.” Bakan  Kasapoğlu, şefini övmeyi de ihmal etmedi: “45 liradan 650 liraya  getirdiğimiz burs rakamları, 450 binlerden 1,5 milyon kişiye verdiğimiz kredi  ve burs sayısı var. Bunların hiçbiri lafla olmuyor. Bunlar özverinin,  çalışmanın, hizmet anlayışının, eser siyasetinin örneği. İnşallah Sayın  Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde bu çabayı daha yukarılara taşımak en büyük  amacımız.” AKP’li  Bakan’ın çırpınmaları bu kadarla kalmadı. Daha sonra, yandaş medyanın  koçbaşlarından Hürriyet gazetesinin yazarı Abdulkadir Selvi’yi makamında  ağırlayarak, röportaj verdi. Yapılan röportaj boyunca, iktidar ve icraatları  masum gösterilerek, “olumlu” bir hava yaratılmaya çalışıldı. Sanki mağdur olan  öğrenciler değil de Gençlik ve Spor Bakanlığı’ymış gibi… Orada da ellerinden  geleni yaptıklarını ifade eden Kasapoğlu, barınma hakkı için geceleri sokakta  yatarak eylem gerçekleştiren öğrencileri de es geçmedi. Yandaşlığın dibini  gören Selvi de röportajı Bakan’ın ikiyüzlü oyununa ortak olan bir dille yazıya  döktü ve Bakan için şu ifadeleri kullandı: “Kasapoğlu’nu bir  fazla genci daha yurda nasıl yerleştiririm çabası içinde gördüm. Zaten  gençlere, ailelerine çağrı yaptı. ‘Bir gencimizi dışarıda  bırakmamak için, başvuruda bulunan gençlerimizi yerleştirmek için çalışıyoruz.  Bizimle irtibat halinde olsunlar.’”  Röportajda,  toplamda 720 bin kapasiteli KYK yurtlarının olduğunu, ancak başvuran 624 bin  136 öğrenciden sadece 362 bininin yerleştirildiğini ifade eden Bakan, bunu da  üst sınıflardan öğrencilerin hala da yurtlarda barınması bahanesiyle izah  etmeye çalıştı. Binlerce öğrenci KYK yurtlarının yedek sıralarında aylarca  beklerken, Kasapoğlu, normal bir süreçte başvuranların yüzde 90’nının  yerleştirildiğini iddia etti. Selvi’nin, “barınamıyoruz” hastagı açıp parklarda  eylem yapan gençler olduğunu hatırlatarak sorduğu soruyu ise, barınma hakkına  dair yapılan haklı ve meşru eylemlerin içeriğini çarpıtmaya çalışarak  yanıtladı: “Bu arkadaşlar önce bize hangi yurda başvurmuşlar, hangisine  kabul alamamışlar bildirsinler. Başvurularını alalım, kaçıncı yedek öğrenelim.  Kendilerini tanıyalım. Maalesef öğrenci olmayıp, İstanbul’da evi olup diğer  şehirlerde gösteri yapanlar var. Bizim niyeti halis olan her gencimizle  diyaloğumuz, bağlantımız olur. Her zaman kapımız açıktır onlara. Ama kötü  niyetli, istismar aracı olanlara da kanmayız. İyi niyetli herkesle görüşürüz.”  Barınma  sorununun bu denli yakıcı bir hal alması ve bu soruna dair toplumda oluşan  tepkiler, başta AKP şefi olmak üzere saray dalkavuklarını böylesi ikiyüzlü  açıklamalar yapmaya zorlamaktadır. Ancak gündemdeki barınma sorunu somut bir  olgudur, Bakanın veya ötekinin, berikinin yalanlarının ve ikiyüzlü açıklamalarının  toplum nezdinde hiçbir somut karşılığı bulunmamaktadır. Paçaları tutuşanlar  ikiyüzlüce açıklamalar yapadursunlar, boğazındaki ekmeğini çaldıkları, barınma  haklarını gasp ettikleri milyonlarca işçi, emekçi ve genç, haramilerin  ikiyüzlülük üzerine kurdukları saltanatlarını elbet bir gün yıkacaklardır. |